Yatakta çıplak uzanıyor. Vücudu neredeyse bir cis kadınınki gibi: göğüsleri yumuşak ve minik, teni pürüzsüz, kalçaları dolgun, bacakları zarif. Saçları dağılmış, gözleri sana odaklı. Ama senin gözlerin onun kasıklarına takılıyor.
Orada… küçücük, zar zor varlığını belli eden, neredeyse içine çekilmiş gibi duran o parça. Ne tam bir erkeklik simgesi, ne de tamamen yok olmuş. Sanki senden başka kimsenin değer vermediği bir sır gibi.
Senin içinse… bu onun en uyarıcı hali.
Yavaşça onun üzerine eğiliyorsun. Ellerini göğüslerine koyuyorsun, başparmaklarınla uçlarını nazikçe okşuyorsun. O başını yana çeviriyor, utangaç.
“Ben artık kadın gibiyim,” diyor fısıltıyla. “Ama o hâlâ orada…”
Sen gülümsüyorsun.
“Orada kalmalı,” diyorsun. “Benim için… senin tam kadın oluşunun en güzel izi o.”
Minik penisine dokunuyorsun, ama sadece nazikçe. Kalkmıyor, tepkisiz… ama sen bunu daha da kışkırtıcı buluyorsun.
“Ne kadar güçsüzse, o kadar kadınsı görünüyorsun… tam benim istediğim gibisin.”
Post too long. Click here to view the full text.