spiritüalistlerin tamamı aslında düpedüz şeytandır.
insan kabaca üç boyutlu bir varlıktır:
1. madde beden
2. enerji veya nefs beden
3. nur beden
enerji boyutu nefsimizin ve tüm cin şeytanlarının mekanı olan boyuttur. insan nefsi gelişim kaydettikçe ve titreşim frekansını artırdıkça cinler aleminde yükselmeye ve rütbe almaya başlar. kendinden ast rütbeli veya düşük titreşimde olan cinlere emir verir, kendinden üst rütbeli olan cinlerden ise emir ve ilim alır ve onları üstad beller.
enerji boyutunun varlıkları bilgi ve güç olarak nihayetsiz çeşitliliktedir. en ilkel ve vahşi türlerden, en latif ve bilge cinlere kadar sayısız katmanlıdır. ancak bunlar yalnızca enerji boyutunun ilimlerine ve sırlarına vâkıftır. yine de enerji boyutu, nur yani melekût boyutunun izdüşümü ve gölgesi olduğu için, o ilimler yabana atılacak cinsten değildir. enerji boyutu ehli aslen melekleri göremez, ancak onların kendi boyutlarındaki izlerini ve izdüşümlerini görebilirler. hatta ilahi kelamın bile enerji boyutunda bir yankısı olduğu için(üst rütbelileri) tanrının sesini duyabilirler. iblisin tanrı ile konuşabilmesi buna örnektir(görüldüğü üzere tanrının sesini duyabilmek kişiyi şeytan olmaktan kurtarmıyor).
mesela yıldız savaşlarındaki "master yoda" bilge cinlere bir örmektir(evet master yoda hayal veya fantazi ürünü değil, gerçektir). "cin diye bir şey yoktur" diyenler, çizgi romanlardan masallara, filmlere ve dizilere, şarkılara, hit olmuş müzik parçalarına ve sayısız edebi ürünlere, hatta bazı bilimsel gelişmelere kadar hep enerji boyutu varlıklarının sızdığını ve onların etkisiyle ortaya çıktığını öğrenselerdi ne hissederlerdi acaba?
Post too long. Click here to view the full text.