>>1447>>1437Serin hikayeler ßiraderlerim. Ama anlattıklarınız doğruysa sizin şizo olmanıza daha çok var gibi.
Ben çocukken benim bir Muzo dayım vardı. Muzaffer'di adı ama Muzo diyordum ben ona. Hiç de sinirlenmezdi bacak kadar boyumla ona Muzo dememe. 7 yaşıma gelene kadar bizi sık sık ziyarete gelirdi ama bir kere olsun onların evine gittiğimizi hatırlamıyorum ben. Babam pek sevmezdi Muzo dayımı o yüzdem babam işten gelmeden önce evine dönerdi. Her geldiğinde bana badem şekeri verirdi ama öyle bir paket falan değil, tek bir tane badem şekeri. Tüm gün benimle oynardı, oyuncak arabalarımı dizerdi, taksicilik yapardık birlikte. Atarim vardı süper mario falan oynardık, o pek beceremezdi oynamayı. Saklambaç oynardık, bana kağıt uçaklar yapardı ama yaptığı uçak da doğru düzgün uçmazdı. Adam akıllı bir hediye almamasına ve oyun oynamayı bile beceremesine rağmen pek severdim dayımı. Ben büyüdükçe daha az uğramaya başladı en sonunda da hiç gelmez oldu. Anneme sorduğumda da "Almanya'ya gitti, geri dönecek" derdi.
Aradan çokça zaman geçti, ilkokul bitti, ortaokul bitti, lise bitti, üniversitenin anası sikildi, bu arada Muzo dayı tamamen unutuldu. 3 sene önce durduk yere aklıma geldi. Anneme sordum "Ya Muzo dayı vardı çocukken bizi ziyarete gelen, ne oldu ona?".
>Ne dayısı? Senin dayın yok ki.Dedim n'oluyor amk, annemin tokmakçısı falan mıydı bu herif yoksa? Ne diye amca dedirtti kendine o zaman? Anneme anlattım uzun uzun. Şöyle bir herifti, sürekli badem şekeri verirdi, senden yaşça büyüktü, uzun sakalları vardı, gözlük takıyordu, yaz kış ceket giyiyordu. Bir türlü hatırlayamadı annem.
>Saçmalayıp durma akşamın bir vakti, dayın yok senin, evin tek kızıyım ben. Kendi kardeşim olsa bilmez miyim?Dedim "O zaman benimle kim atari oynuyordu, taksicilik yapıyordu? Kim bana badem şekeri veriyordu? O adamdan bahsediyorum ben."
>Sen çocukken sürekli kendi kendine oynuyordun, kendi kendine konuşuyordun. Çocuktur yapar dedik çok seslenmedik sana. Yanlış hatırlıyorsundur. Demez mi? Uzun uzun düşündüm, o gece hiç uyumadım. Hadi diyelim ki ben bu adamı kafamdan uydurdum çocuk aklımla ki gayet normal, çocukken de otistik olduğumdan hiç arkadaşım yoktu. Ulan ben bu herifin yüzünü nasıl bu kadar net hatırlıyorum? Sesi hala kulaklarımda. İmkanı yok bu adam benim zixinLab'da yaşasın. Uzunca bir süre annemden şüphelendim. "Kesin bu orospunun metresiydi" diye düşündüm ta ki bir gün babamın babaannesi vefat edene kadar. Yaşı 100'ü geçkindi rahmetlinin. Çok ziyaretine gitmezdik. Geçen sene öldü.
5 gün babamın köyünde kaldık, defin işlemleriydi, mevlidti, helvaydı derken 3 gün geçti. Kış vakti köyde durulmuyor. Göt kadar köy evinde tek bir odada soba yanıyor, 15 adam balık istifi gibi uyuyoruz. Neyse 4.günün sabahı annemi albümleri karıştırırken buldum, yanında da baba tarafından akrabalar var. Kimseyle çok bir yakınlığım yok ama can sıkıntısından albüme göz ucuyla bakıyorum. Annem sayfayı çevirdiğinde diğer sayfada bir ihtiyarın resmine gözüm takıldı. Kocaman bir fotoğraf, siyah beyaz. Sayfanın tamamını kaplıyor.
>Durdurdur, bi dakka, bu kim?Halam cevap verdi oradan
>Babanın dedesi, Üzeyir deden. Babaannen gençken vefat etti, sen doğmadan önce.Ağzımı açıp diyemedim ki "Ulan bu benim Muzo dayım". Aynı sakal, aynı şekil, aynı saç, sadece birazcık daha yaşlı fotoğrafta. Detayı detayına aynı adam, gözlüğü bile aynı şekil. Üstündeki ceketine varana kadar aynı. Aileye falan durumdan bahsetmedim. 3 ay önce kafa doktoruna göründüm birşeyin yok dedi, çocuklukta olurmuş öyle şeyler.
Sizin başınıza geldi mi hiç anonlar? Ben pek normal olduğunu zannetmiyorum. Başka bir doktora daha görünecem, şizo olma ihtimalim yüksek.