No.66
>>65bana çok otistik bir eser gibi gelmişti bu, göt yanığı ile hızlı hızlı kaleme aldığını düşünüyorum. Çünkü Ruh Adam'daki edebi derinliğe sahip değildi.
Şu sıralar Hunter S. Thompson üstadın Rom Günlüklerini okuyorum; kesinlikle tavsiye ederim.
Unabomber Manifestosu çok güzel eser, tek oturuşta bile harcanabilecek türden. Ardından Zerzan'ın Makinelerin Alacakaranlığı'nı tavsiye ederim =)
No.67
>>66Bunun film adaptasyonu olan Tutku Günlüklerini izlemiştim, biraz karayip korsanları kosta rika edisyonu gibi gelmişti.
No.69
>>68ilk defa duydum ancak okuyacağım. Teşekkürler =^)
No.70
>>68Çarpıtılmamış düzgün ingilizce çevirisini nerden bulabiliriz anon?
No.76
niye iki tane tirad var?
No.114
Anna Kareninayı okuyorum şu an. Bundan önce Budalayı okumuştum.
Budala bir isa parodisi resmen. Tamamen saf ve iyilik dolu, dünyaya başkaları için acı çekmeye gelmiş gibi bir hali olan Prens Mişkin var ana karakter olarak. Prensin çocukluk yıllarından 20li yaşlara kadar boğuştuğu bir epileptik bir hastalığı var. Dolayısıyla insan ilişkilerini, çıkarcılığı, menfaatçiliği öğrenemiyor. Tedavi için uzak bir diyara (Norveçti sanırım) gidiyor orada 4 yıl kalıyor. Orada neredeyse tamamen iyileştikten sonra da isanın yeryüzüne inmesi misali bir trenle beş parasız bir şekilde rusyaya dönüyor. Prensin etrafındaki herkes onun iyiliklerini budalalığına yoruyor. Oysa prens herkesi anlıyor, ona kötülük yapmak isteyenleri tahmin ediyor, fakat insanların ruhlarının hep iyi tarafına güveniyor. Mişkin kötü insanların kötülüklerini hep onlardan ayırıp içinde bulundukları şartlara dayandırıyor. Rogojinle yaptığı konuşmaları böyle yorumladım ben. Rogojinin saplantılı karakterini bile babasına falan bağlıyor, Natasya'nın çelişkili davranışlarını da istemeden düştüğü kötü kadın durumuna bağlıyor. Oysa nastasyanın bir sürü seçeneği vardı. Bana göre bazı insanlar sadece kötüdür.
Nastasya filipovna çok etkiledi beni. Eşi benzeri olmayan bir roman karakteri bence. Romanda beğenmediğim tek karakter kanserli bir çocuk vardı oydu. O resmen romana eklenti olmuş gibiydi.
Kısacası okumanızı öneririm.
No.149
>>66Las vegas’ta korku ve dehşet’in filmi çok güzeldi. Kitabını önerir misin?
>>114Budala’yı zamanında okumadığıma pişman oldum böyle anlatınca.
Bana gelirsek Paul Naudon’un masonluk kitabını bitirdim ama kattığı şeyler pek düşük. Şu aralar David Talbot - The Saturn Myth’e başlamak istiyorum.