>>5001 Bölüm 3: sisin ardındaki kız Tehlikenin geçmesinin verdiği anlık rahatlama ile elim ayağım boşalmıştı. Kollarımı hissetmiyordum. Bir kaç saniye derin nefes aldıktan sonra olanları analiz etmeye başladım.
Benim müdehalem olmadan mesajım niçin silinmişti? Öncelikle bunun bir moderatör tarafından yapılmış olabileceğini düşündüm. Ancak onca mesaj varken benimkini niçin silsinler ki? Bu hiç mantıklı değildi. Daha sonra uygulamanın bir şekilde early 404 uygulamış olabildiğini düşündüm. Belki de yeni katılımcılardan onay maili olmadan veya belli bir süre doldurmadan gönderilen mesajları otomatik olarak siliyorlardı? Bu alışılmışın dışında bir şey değildi.
Eve gitmeyi sabırsızlıkla bekliyordum. Günün nasıl geçtiğini bilmiyorum. Kendi kendime haftalık dergideki satranç bulmacalarını çözüyordum. Son ders olduğunu fark ettiğimde aceleyle hazırlandım ve otobüs durağına gittim. Otobüsü beklerken o kadar çok sabırsızlanmıştım ki ilk defa etrafımı seyretmeyip önüme odaklanmıştım.
Otobüs geldi ve oturdum, acaba sebep neydi? Eve gidip öğrenmek zorundaydım. Evimin önünde indim ve koşarak binaya girdim. Merdivenleri çıkıp zili arka arkaya 3 defa çaldım. Annem sinirli bir ifadeyle kapıyı açtı ancak hiç aldırış etmeden odama gittim.
Bilgisayarın açılmasını beklerken üstümü değiştirdim ve şifremi girdim. Uygulamayı açtım, ve mesaj kutumdaki bildirim işaretini gördüm. ?????
Mesaj kutuma girdim ve mesajı okumaya başladım
"bugun senin kicini kurtardim, ha? :))"
atan kisinin profiline baktım, profil resminde tatlı bir çizgi film karakteri vardı ve nick olarak "zeosss" ismini kullanıyordu. online oldugunu gorunce "neden bahsediyorsun?" diye bir mesaj attim.
cevap olarak,
"ahahhaha attigin mesajin sana dair bir suru ipucuya sahip oldugunu farketmene ragmen nicin silmedin?"
"yoksa seni bulmalarini mi umuyordun?"
"ancak durumun bu olmadigini anlamam uzun surmedi"
"seni uzun suredir izliyordum"
"davranislarnin nasil oldugunu biliyorum :)"
"ne zaman stresli olsan sag bas parmagini tutuyorsun"
"bu sekilde hesabin sana ait oldugunu anladim"
"sanslisin ki moderatorlerden biri yakin arkadasim"
"bana artik borclusun"
yazmıştı. Stres olmuştum. Bu kişi de kimdi ve neden bahsediyordu.
"beni uzun süredir izliyorsun da ne demek oluyor?" diye sordum.
"senden hoslaniyorum biraz" diye cevap verdi.
???????????
Bir kaç dakika donduktan sonra derin bir nefes aldım. Bir kız benden hoşlanıyor muydu yani? Kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Yatağıma gidip uzandım, hayal kurmak üzereydim ki dolabıma astığım postere gözüm takıldı. "Üstadlar" dediğim bu saçma mizah malzemesi koleksiyon benim için hayatımın bi parçası haline gelmişti. Üstünde çeşitli katillerin, yazarların, tarihçilerin resimleri vardı. Sadece gülmek için astığım bu poster aklımda bir şimşek çaktırmıştı.
>senden hoşlanıyorumBu
Mümkün
Değildi.
Bu mümkün değildi. Az kalsın kim olduğumu unutuyordum. Ben her zaman için bir hiç oldum. Kimseyle konuşmadım, kimseyle yakınlaşmadım, gün içinde çoğu kişiye baksam da hiç biriyle göz göze gelmedim. Benim gibi antisoysal ve çirkin birinden hoşlanılması mı, mümkün değildi? Ayrıca sağ başparmağımı mı tutuyorum? Bu sadece dün sinirle duvarı yumrukaldığım için oluşan bir eklem ağrısıydı.