>>2696Bilgi ve öğrenme amacı ruhtur, insanın hayvan oluşu ise beden. beden olmadan ruh anlamsızdır. ruh olmadan da beden anlamsızdır. İnsanın hayvan oluşu bir hakikattir. ruhun bedenden kopması pek kabul edilebilir bir durum değil.
İnsanlar doğadan kopmaya başladıklarında şu anki duruma evrilmeye başladık. Bu devrimler çok hızlı oldu ve insanın kafası karıştı, özünü yitirdi. doğa için insan değil insan için doğa felsefesi benimsendi ancak tam tersi bir durum mevcut. gelişimimizi doğadan kopartmak yerine doğa ile harmoni ile sürdürmemiz gerekirdi.
> hem insan doğasını tamamlayıcı bir faaliyet ile benlik bulup hem de hayvani iç güdülerim ile yaşıyorum demek hiç mantıklı gelmiyor. burada aslında şöyle bir soruyu kendine sorman gerekiyor.
< doğa doğal mıdır?doğa olarak neyi tanımladığımıza göre değişir. Doğa yesşillik orman falan değildir. insan doğanın bir parçasıdır. Ancak insan var olmasaydı doğa yine bu eski harmonisi ile süregelecek miydi? Örneğin bir tarla düşün. bu tarlada çıkan otlar ağaçlar falan rastgele bir seçilim ile çıkmış olur ve bu doğadır. ancak insan figürünü koyduğumuzda insanın orayı düzenlemesi, kıymetli ağaçları yetiştirmesi ağaçalr kurumasın diye dereden su çekmesi ve oradaki bitki nüfusuu arttırması yine doğaldır. Beşeri değildir.
Demeye çalıştığım beşer ve doğa birbirinden ayrılamaz. doğa büyük bir kümedir beşer de bunun bir parçasıdır.
> insan doğası doğaya akrşı gelmektirhayır değildir. Seni oluşturan bir şeye karşı gelemezsin, gelmemelisin de.
> Insanın doğası doğaya karşı gelmektir. Intihar eden tek çok hücreli canlı insandır, çok hücreli olmayan canlılar ise yine o insanın kendini öldüren hücreleridir.Alakasız. İnsanın kendisine çok anlam yükleme çabasının bir ürünü. İnsan o kadar da anlamlı değildir.
< İnsan o kadar anlamlı değilse buna anlam yüklemek çelişmiyor mu?hayır çelişmiyor. burada yaratılan anlam insanın mutlak üstünlüğü ve farklılığı, doğaya boyun eğidirebilirliği değil. ben sadece doğa kümesinin içindeki doğal biyolojik bir varlık oalrak bir hayvan olarak kendi gereksinimim, doğanın bana sunduğu gereksinim olan bilgi edinmeyi yapıyorum sadece. Doğanın seçiliminde etrafımı tanıyıp uum sağlamayı ilke ediniyorum.
> Fakat Benim asıl sorum ne dış görünüş ne de bilgi. Asıl soru senin ne yarattığın. Bana göre insan bir şey yaratmazsa o kişinin varlığı kendi bedeni ile sınırlıdır. Kendi bedeni ölünce varlığı yok olur. Madde ne var edilebilir ne de yok, bu kuramı insan hayatı için düşünürsek bu çıkmazın tek cevabı senin en baştan var olmamış olmandır. Arkanızda ne bırakacağınız, O bıraktığınız eserin/etkinin nasıl evrilip bedenin çürüse bile seni yaşatmaya devam etmesi ile alakalıdır.Aslında konuştuklarımız çok bağlantılı. Ben hayatımda geride herhangi bir şey bırakmak istemiyrum. var oluşumun bir nedeni yok. benim bir şey yaratmamın da bir önemi yok. ben bir ateistim. Karşımda koskocaman bir gerçek var. Biyolojik olarak öldüğümde dünyaya bıraktığım katkının bir önemi kalmayacak. Bu sebeple dünyaya bir katkı vermesem de olur. Öldükten sonra önemi yoksa kendime değer vermem en oğrusu olur.
İnsanın biyolojik oalrak anlam yüklemesi, kendisini değerli sanması, komününü korumaya çalışması gibi şeylerden dolayı blgi adiniyorum. Bilgi edindikçe de kendimi daha güvende hissediyorum. Ama bu doğayı aşmıyor. Doğayı biliyor ve değiştiriyorum.Bu da yine doğal oluyor.